Aydınlanma yolunda ilerlerken, aydınlanmanın ışığının kitlelere ulaşması her devirde, hep engellenmek istenmiştir. Işığın getirdiği aydınlıktan, bilgiden ve gerçeklerden, karanlık ilişki ağlarını çıkar ilmekleriyle örüp, halkın yarınlarını çalanlar korkarlar. Ve bu korkuyla da sürekli baskı, zulüm yaparlar ve ölüm emirlerini yağdırırlar.
Son otuz yıldır aydınlarımız, aydınlanmanın ışığını topluma aktarmak isteyen o güzel insanlar, bu korkakların verdikleri emirlerle baskı ve zulüm görmüşler, arkalarında dul eşler, öksüz ve yetim çocuklar, acılı ana babalar bırakarak öldürülmüşlerdir.
En uzak halkalarından en yakın halkalarına kadar "faili meçhul" cinayetlerin acısını toplumca yoğun olarak yaşadığımız ülkemizde, dilimize yerleştirilmek istenen 'faili meçhul' kavramına karşı bilinçli bir şekilde karşı koymak aydın olmanın bir gereğidir. Bir toplumda adalet ve demokrasi, ancak, dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye, haksızlığa direnen yurttaşların çoğalmasıyla yerleşebilir.
Bu bilinçle, 24 Ocak 1993'te öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcu ile 31 Ocak 1990'da öldürülen Prof. Dr. Muammer Aksoy'un ölüm yıldönümlerini belirleyen 24 Ocak-31 Ocak günleri arasındaki haftanın, demokratik kitle örgütleriyle birlikte, 'Adalet ve Demokrasi Haftası' olmasına karar verilmiştir.
1993 yılından bu yana düzenlenen hafta, demokrasi ve adaletin kurumsallaşması için el ele veren demokratik kitle örgütlerinin yerel yönetimlerin, suskun kalmayan tüm aydınların ortak başarısıdır.
um:ag'ın ön hazırlıklarını, tüm yazışmalarını ve kitle örgütleri arasındaki iletişimi üstlendiği Adalet ve Demokrasi Haftası, Ankara başta olmak üzere yurdun pek çok yerinde ve yurtdışında, çok sayıda kitle örgütünün, kurum ve kuruluşların, yerel yönetimlerin ve gönüllülerin her yıl artan katılımıyla gerçekleştirilmektedir.
Vakıf tarafından, Adalet ve Demokrasi Haftasında, Ankara içinde ve dışında etkinlik yapan kurum ve kuruluşlara, gereksinim duydukları konularda yardım edilmeye çalışılmaktadır.
Ankara'da her yıl tüm demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla, Uğur Mumcu'nun evinin önünde başlayan anma toplantıları, Türkiye'de de yapılmakta, hafta boyunca söyleşi, açıkoturum, dinleti ve sergilerle sürmekte, etkinliklere hafta boyunca binlerce insan katılmaktadır.
Bu inanç ve düşünceyi paylaşan tüm duyarlı insanların ve kurumların desteği ile büyüyerek hizmet vermeye devam eden um:ag, sizleri de yanında görmekten mutlu olacaktır.