Bu kitabın içinde eleştiri konusu, kurum olarak parlamento değildir. Parlamentoları oluşturan kişilerin aritmetik çoğunluğu da değildir. Bu kitap ile yalnızca, parlamento çalışmalarını engelleyen, kürsülerde yurt ve dünya sorunlarının özgürce konuşulmasını engelleyen sorumsuz bir azınlık eleştirilmiş; bu azınlığın sergilediği çirkinlikler eleştiri konusu yapılmıştır.
Parlamentonun neredeyse tamamen ortadan
kaldırıldığı, bir figürana dönüştürüldüğü günümüz koşulları için erken bir
eleştiri olarak okunabilir kitap. Uğur Mumcu’nun öngörüsü ise bugünden
okunduğunda takdire şayan.